Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği haftalık basın toplantısında konuştu.
Destici, anayasanın birinci 4 hususu üzerine gerçekleştirilen tartışmalara ait, “Tartışmanın tarafı üzere görünme ya da yapılmak istenen provokasyonun bir kesimi olma yanılgısına düşmeyeceğim. Bizim tarafımızın neresi olduğunu bütün milletimiz bilir. Gerçekte ne olduğunu ve ne yapılmak istendiğini de çok açık ve net bir biçimde görüyoruz. Devletimize de devletimizin kuruluş temellerine da kimsenin elini uzatmasına asla müsaade vermeyiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni, devletimizi sokakta bulmadık. 3-5 goygoya, devletimizi de cumhuriyeti de feda edecek değiliz. Esasen Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve Türk milletinin var olma iradesi, kimi siyasetçilerin gafletlerine mağlup olmayacak kadar güçlüdür. Ayrıyeten bizim olduğumuz yerde sadece Büyük Birlik Partisi özelinde söylemiyorum. Hangi siyasi partiye oy vermiş olursa olsun, yüreklerinde, vatana, bayrağa ve ezana bağlılıkları kopmamış evlatları var olduğu sürece Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ebediyen payidar ve var olmaya devam edecektir. Şunu da belirtmek isterim ki, bu tartışmaları Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne savaş açmış olan 40 binin üzerinde cana, milletimizin trilyonlarca dolarına mal olmuş PKK’yı her fırsatta himaye edenlerin, çabucak her seçimde iş birliği onlarla yapanların istismar etmeleri sahtekarlıktır, ahlaksızlıktır” dedi.
‘TÜM ÇALIŞMALARA DAYANAK VERECEĞİZ’
Destici, Lübnan’da Hizbullah ögelerinin kullandığı davet aygıtlarında eş vakitli patlamalar yaşanması ile ilgili, “Çağrı aygıtları artık çoklukla sıhhat dalında, hastanelerde kullanılıyor. Birinci sefer, bir gurup elektronik aygıtın, imalat evresinde içine patlayıcılar yerleştirilmesi ya da ek bir aparat yerleştirilmeden ve bilinen irtibat yollarıyla bir patlayıcıya dönüştürüldüğüne şahit olduk. Bahsin ayrıntılarını şimdi bilmiyoruz. Şimdi taraflarca doğrulanmış da değil. İsrail’in hukuk tanımadan ve hatalı hatasız ayrımı yapmadan, binlerce insanı maksat alarak patlamalar gerçekleştirmesi kimseyi şaşırtmadı. İşledikleri, çoğunluğu çocuk ve bayan, sivilleri maksat alan cinayetlerin vahim boyutuna hepimiz yakından şahit olduk. Bu noktada, bilhassa kamu kurumlarımızda, yeni kaidelere nazaran, yeni güvenlik tedbirleri alma muhtaçlığını tekrar kıymetlendirmemiz gerekiyor. Teknolojinin bu biçimde kullanılması dehşet verici, lakin üzerimize doğrultulan silahın vahimliği yerine, almamız gereken önlemleri konuşmamızın daha yanlışsız olduğunu düşünüyorum. Bu alanda yapılacak tüm çalışmalara takviye vereceğiz. Her siyasi parti takviye vermelidir” tabirlerini kullandı.
‘CUMHUR İTTİFAKI NE VAKİT DERSE ‘EVET’ DEME MECBURİYETİ VARDIR’
Destici, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yine aday olma savı varsa son tarih 2025 Kasım’dır’ açıklamalarına ait, şunları söyledi:
“Sayın Özgür Özel’in kelamı blöften öte bir şey değildir. Diyelim ki, 2026’nın mayıs ayında size erken seçim daveti yapıldı; hayır mı diyeceksiniz. Mecbur ‘evet’ diyeceksiniz. Ya da Mayıs 2027’de erken seçim daveti yapıldı; hayır mı diyeceksiniz. Mecbur evet diyeceksiniz. O kelamlar siyaseten söylenmiş, iktidarı ya da Cumhur İttifakı’nı kendi aklınca tuzağa çekmek için söylenen sözlerdir. Bence gerçekle bir karşılığı yoktur. Hasebiyle 2026’da da 2027’de de Cumhur İttifakı ne vakit erken seçim derse muhalefetin de erken seçime ‘evet’ deme üzere bir mecburiyeti vardır.”
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)